Kategori: İngilizce Cümle Örnekleri

I put my keys in my bag. Anahtarlarımı çantama koydum. You put the book on the shelf. Kitabı rafa koyuyorsunuz. He puts the trash in the bin. Çöpü çöp kutusuna…

I tell my parents about my day. Aileme günümü anlatıyorum. You tell me a joke. Bana bir fıkra anlat. He tells his story. Hikayesini anlatıyor. She tells her secrets. Sırlarını…

I want a cup of coffee. Bir fincan kahve istiyorum. You want a new car. Yeni bir araba istiyorsun. He wants to travel the world. Dünyayı gezmek istiyor. She wants…

You find a good deal online. İnternette iyi bir anlaşma bulursun. He finds a solution to the problem. Soruna bir çözüm buluyor. She finds the missing piece of the puzzle.…

I use my computer every day. Bilgisayarımı her gün kullanıyorum. You use the calculator. Hesap makinesini kullanıyorsun. He uses his credit card. Kredi kartını kullanıyor. She uses her imagination. Hayal…

I look at the menu. Menüye bakıyorum. You look at the stars. Yıldızlara bakıyorsun. He looks at his phone. Telefonuna bakar. She looks at her reflection. Yansımasına bakıyor. It looks…

I give my friend a gift. Arkadaşıma bir hediye veriyorum. You give me a hand. Bana yardım et. He gives money to charity. Hayır kurumuna para verir. She gives her…

I come home from work every day. Her gün işten eve geliyorum. You come to the party. Partiye geliyorsun. He comes to visit me. Beni ziyarete geliyor. She comes to…

I think about my future plans. Gelecek planlarım hakkında düşünüyorum. You think about what to wear. Ne giyeceğinizi düşünüyorsunuz. He thinks about his career. Kariyerini düşünüyor. She thinks about her…

I take the bus to work every day. Her gün işe otobüsle giderim. You take a picture of the landscape. Manzara fotoğrafı çekiyorsunuz. He takes the kids to school. Çocukları…

I know the answer to the question. Sorunun cevabını biliyorum. You know the way to the store. Mağazanın yolunu biliyorsun. He knows how to fix the car. Arabayı nasıl tamir…

I see my friends every day. Arkadaşlarımı her gün görüyorum. You see the movie. Filmi görüyorsun. He sees the doctor. Doktoru görür. She sees the view from the top of…