I tell my parents about my day.
Aileme günümü anlatıyorum.
You tell me a joke.
Bana bir fıkra anlat.
He tells his story.
Hikayesini anlatıyor.
She tells her secrets.
Sırlarını anlatıyor.
It tells the time.
Zamanı söyler.
We tell a lie.
Yalan söylüyoruz.
They tell a tale.
Bir masal anlatırlar.
I told my parents about my day yesterday.
Dün aileme bugünümü anlattım.
You told me a joke last night.
Dün gece bana bir fıkra anlattın.
He told his story this morning.
Bu sabah hikayesini anlattı.
She told her secrets last week.
Geçen hafta sırlarını anlattı.
It told the time yesterday.
Dün saati söyledi.
We told a lie last month.
Geçen ay bir yalan söyledik.
They told a tale last week.
Geçen hafta bir masal anlattılar.
I will tell my parents about my day tonight.
Bu akşam aileme günümü anlatacağım.
You will tell me a joke later.
Bana daha sonra bir fıkra anlatacaksın.
He will tell his story next week.
Hikayesini haftaya anlatacak.
She will tell her secrets later.
Sırlarını daha sonra anlatacak.
It will tell the time in the future.
Gelecekteki zamanı söyleyecektir.
We will tell a lie next month.
Gelecek ay bir yalan söyleyeceğiz.
They will tell a tale tomorrow.
Yarın bir masal anlatacaklar.
I would tell my parents about my day if I had something interesting to share.
Paylaşacak ilginç bir şeyim olsaydı aileme günümü anlatırdım.
You would tell me a joke if you had a good one.
İyi bir esprin olsa bana bir fıkra anlatırdın.
He would tell his story if he had an audience.
İzleyicisi olsa hikayesini anlatırdı.
She would tell her secrets if she had someone to trust.
Güvenebileceği biri olsaydı sırlarını anlatırdı.
