| Je m’appelle Marie. | Benim adım Marie. |
| Tu es français ? | Sen Fransız mısın? |
| Il est professeur de français. | O Fransızca öğretmenidir. |
| Elle aime cuisiner des plats français. | O Fransız yemekleri yapmayı sever. |
| Nous sommes amis depuis longtemps. | Biz uzun zamandır arkadaşız. |
| Vous êtes très talentueux. | Sen çok yeteneklisin. |
| Ils vont souvent au musée. | Onlar sık sık müzeye giderler. |
| Elles sont en train d’apprendre le français. | Onlar Fransızca öğreniyorlar. |
| Je te parle en français tous les jours. | Seninle her gün Fransızca konuşuyorum. |
| Tu as une bonne mémoire. | İyi bir hafızan var. |
| Il aime jouer au foot. | O futbol oynamayı seviyor. |
| Elle a un beau sourire. | O güzel bir gülümsemeye sahiptir. |
| Nous adorons la Tour Eiffel. | Eyfel Kulesi’ni seviyoruz. |
| Vous êtes un bon élève. | İyi bir öğrencisin. |
| Ils prennent toujours des photos en voyage. | Seyahat ederken her zaman fotoğraf çekerler. |
| Elles aiment la musique électronique. | Elektronik müziği severler. |
| Je vous enseigne le français avec plaisir. | Sana zevkle Fransızca öğretiyorum. |
| Tu es très patient. | Çok sabırlısın. |
| Il est en train d’apprendre l’italien. | O İtalyanca öğreniyor. |
| Elle a un grand sens de l’humour. | Onun harika bir mizah anlayışı var. |
| Nous allons souvent à la piscine avec nos amis. | Sık sık arkadaşlarımızla yüzmeye gideriz. |
| Vous êtes une personne confiante. | Kendine güvenen bir insansın. |
| Ils aiment la peinture. | Onlar resim yapmayı severler. |
| Elles vont souvent au zoo avec leur famille. | Sık sık aileleriyle birlikte hayvanat bahçesine giderler. |
| Je te montre comment dire bonjour en français. | Size Fransızca merhaba demeyi gösteriyorum. |
| Tu es une personne joyeuse. | Sen mutlu bir insansın. |
| Il a une voix mélodieuse. | Onun melodili bir sesi var. |
| Elle est très bonne en sculpture. | O heykel yapmakta çok iyidir. |
| Nous aimons la musique hip-hop. | Hip hop müziği seviyoruz. |
| Vous avez une bonne culture générale. | İyi bir genel kültürünüz var. |
| Ils vont souvent à la montagne pour faire de la randonnée. | Genellikle yürüyüş yapmak için dağlara giderler. |
| Elles sont en train d’apprendre le portugais. | Onlar Portekizce öğreniyorlar. |
| Je te donne des conseils pour améliorer ton français. | Fransızcanızı geliştirmeniz için size tavsiyeler veriyorum. |
| Tu es une personne déterminée. | Sen kararlı bir insansın. |
| Tu es une personne amicale. | Sen arkadaş canlısı bir insansın. |
| Il aime jouer de la guitare. | O gitar çalmayı sever. |
| Elle est très douée en patinage artistique. | O artistik patinajda çok iyidir. |
| Il a un esprit créatif. | O yaratıcı bir zihne sahiptir. |
| Elle est très bonne en écriture. | O yazma konusunda çok iyidir. |
| Nous allons au stade pour regarder des matchs de football. | Futbol maçlarını izlemek için stadyuma gidiyoruz. |
| Vous êtes une personne fiable. | Sen güvenilir bir insansın. |
| Ils aiment la musique country. | Onlar country müziği severler. |
| Elles vont souvent à la plage pour faire du surf. | Sörf yapmak için sık sık sahile giderler. |
| Je vous envoie des emails en français. | Size Fransızca e-postalar gönderiyorum. |
| Tu es une personne respectueuse. | Sen saygılı bir insansın. |
| Il est très bon en danse. | O dans etmekte çok iyidir. |
| Elle aime faire du pique-nique au parc. | O parkta piknik yapmayı sever. |
| Nous aimons la musique classique moderne. | Modern klasik müziği seviyoruz. |
| Vous êtes une personne passionnée. | Sen tutkulu bir insansın. |
