İtalya’ya Gitmeden Önce Öğrenmeniz Gereken Cümle Kalıpları

İtalya’ya gitmek gibi bir planınız varsa aşağıdaki cümle örnekleri size yardımcı olacaktır.


Mio padre è invecchiato.
Babam yaşlandı.

Mio padre è in giardino.
Babam bahçede.

Mio padre è stato in ospedale per due mesi.
Babam iki ay hastanede kaldı.

Mio padre è all’ospedale ora.
Babam şimdi hastanede.

Cos’hai mangiato la mattina?
Sabah ne yedin?

Ha nevicato in mattinata, vero?
Sabah kar yağdı, değil mi?

I bambini vanno a scuola alla mattina.
Çocuklar sabah okula gidiyor.

Lo vedrò la mattina.
Onu sabah göreceğim.

A volte faccio una doccia la mattina.
Bazen sabahları duş alırım.

Guardi la televisione di mattina?
Sabahları televizyon izler misin?

Gioca a tennis la mattina.
Sabahları tenis oynayın.

Sei libero stasera?
Bu gece müsait misin?

Resterai a casa stasera?
Bu gece evde kalacak mısın?

Io volevo dormire stanotte!
Bu gece uyumak istiyordum!

Stanotte pioverà.
Bu gece yağmur yağacak.

Hanno ballato per tutta la notte.
Bütün gece dans ettiler.

È stata una lunga notte.
Uzun bir gece oldu.

Ho passato a malapena l’esame.
Sınavı zar zor geçtim.

Sono in ritardo per il lavoro.
İşe geç kaldım.

Sono in ritardo per la scuola.
Okula geç kaldım.

Sono a casa presto.
Erken geldim.

In casa mia si alzano tutti presto.
Benim evimde herkes erken kalkar.

Mia madre si alza sempre presto la mattina.
Annem her zaman sabahları erken kalkar.

Sono andato a letto presto.
Erken yattım.

Confesserà prima o poi.
Er ya da geç itiraf edecek.

Le ho detto di venire presto.
Ona erken gelmesini söyledim.

Perché hai lasciato la festa così presto?
Partiden neden bu kadar erken ayrıldın?

Sono sicuro che partirà presto.
Eminim yakında ayrılacaktır.

Quasi tutti erano in ritardo.
Çoğu kişi geç kaldı.

C’era caldo la scorsa notte.
Dün gece çok sıcaktı.

Sarà visibile un’eclisse lunare stanotte.
Bu gece ay tutulması görülecek.

Sono libero stasera.
Bu akşam boşum.

Piove molto qui in primavera.
İlkbaharda burada çok yağmur yağar.

Pioveva ieri sera.
Dün gece yağmur yağıyordu.

C’era una forte pioggia ieri.
Dün şiddetli yağmur vardı.

Sta piovendo qui.
Burada yağmur yağıyor.

Sarà soleggiata.
Güneşli olacak.

Se domani c’è il sole andiamo a fare un picnic.
Yarın hava güneşliyse, pikniğe gidelim.

C’è sempre il sole in Italia.
İtalya’da hava her zaman güneşlidir.

La banca è chiusa la domenica.
Banka Pazar günleri kapalıdır.

Spiacente, siamo chiusi.
Üzgünüm kapalıyız.

Il ponte è chiuso al traffico.
Köprü trafiğe kapatıldı.

Per via del tifone, la scuola era chiusa.
Tayfun nedeniyle okul tatil oldu.

La TV era accesa.
Televizyon açıktı.

Fino a che ora è aperta la banca?
En geç kaça kadar banka açık?

Non lasciate le porte aperte.
Kapıları açık bırakmayın.

Tutti i visitatori sono i benvenuti.
Tüm ziyaretçiler hoş geldiniz.

Ho bisogno di respirare aria nuova.
Temiz hava solumaya ihtiyacım var.

Le mie calze sono sporche.
Çoraplarım kirli.

Le tue mani sono sporche.
Ellerin kirli.

Bir yanıt yazın