Aşağıda İspanyolca dilinde kediler hakkında kısa bir okuma pratiği yer almaktadır. Sayfanın altında Türkçe açıklamasını bulabilirsiniz.
Hace mucho tiempo, en un pequeño pueblo rodeado de campos y bosques, vivía una anciana llamada Marta. Marta era una mujer solitaria, que había perdido a su esposo y a su hijo en un accidente y se había quedado sin familia. A pesar de ello, Marta encontraba consuelo en su amor por los animales, especialmente por los gatos.
Un día, mientras paseaba por el campo, Marta encontró a un pequeño gato callejero que estaba herido y hambriento. Conmovida por su sufrimiento, Marta lo llevó a casa y lo cuidó hasta que se recuperó. A partir de ese momento, el gato se convirtió en el mejor amigo y compañero de Marta.
El gato creció y se convirtió en un hermoso ejemplar, con un pelaje suave y sedoso y unos ojos verdes como esmeraldas. Marta lo llamó Esmeralda, en honor a sus ojos. Esmeralda era un gato cariñoso y leal, siempre estaba a su lado y le devolvía la sonrisa.
La gente del pueblo se dio cuenta de la relación especial que tenía Marta con Esmeralda, y comenzaron a verlos caminando juntos por las calles del pueblo, e incluso se les veía jugando en el campo. La gente comenzó a contar historias de la bondad de Marta, y cómo Esmeralda había cambiado su vida y la había llenado de alegría.
Con el tiempo, Marta y Esmeralda se convirtieron en leyendas en ese pequeño pueblo, simbolizando el amor incondicional y el consuelo que los animales pueden proporcionar. Muchos de los habitantes del pueblo adoptaron gatos como mascotas y aprendieron a valorar su compañía y su papel en sus vidas.
En la actualidad, los gatos siguen siendo animales muy queridos y valorados en todo el mundo, tanto como mascotas como como animales de compañía. Son conocidos por su independencia y su carácter enigmático, pero también son muy cariñosos y leales a su manera. Muchas personas se enamoran de su belleza y su personalidad y disfrutan de su compañía.
Türkçe çevirisi:
Uzun zaman önce, tarlalar ve ormanlarla çevrili küçük bir kasabada Marta adında yaşlı bir kadın yaşarmış. Marta, kocasını ve oğlunu bir kazada kaybetmiş ve ailesiz kalmış yalnız bir kadındı. Buna rağmen Marta, hayvanlara, özellikle de kedilere olan sevgisiyle hayata bağlandı.
Marta bir gün tarlada yürürken yaralı ve aç küçük bir sokak kedisi buldu. Acı çekmesinden etkilenen Marta, onu eve götürdü ve sağlığına kavuşturmak için emzirdi. O andan itibaren kedi, Marta’nın en iyi arkadaşı ve yoldaşı oldu.
Kedi, yumuşak, ipeksi kürkü ve zümrüt gibi yeşil gözleri ile güzel bir örnek olarak büyüdü. Marta, gözlerinin onuruna Esmeralda adını verdi. Esmeralda sevecen ve sadık bir kediydi, her zaman yanındaydı ve gülümseyerek karşılık verirdi.
Kasaba halkı, Marta’nın Esmeralda ile olan özel ilişkisini fark etti ve onları kasabanın sokaklarında birlikte yürürken görmeye başladılar ve hatta sahada oynarken görüldüler. İnsanlar, Marta’nın nezaketi ve Esmeralda’nın hayatını nasıl değiştirdiği ve içini nasıl neşeyle doldurduğu hakkında hikayeler anlatmaya başladı.
Zamanla Marta ve Esmeralda, o küçük kasabada hayvanların sağlayabileceği koşulsuz sevgi ve rahatlığı simgeleyen efsaneler haline geldi. Kasaba halkının çoğu kedileri evcil hayvan olarak benimsedi ve onların arkadaşlığına ve hayatlarındaki rollerine değer vermeyi öğrendi.
Bugün kediler, hem evcil hayvan hem de refakatçi hayvan olarak dünya çapında çok sevilen ve değer verilen hayvanlar olmaya devam ediyor. Bağımsızlıkları ve esrarengiz doğaları ile tanınırlar, ancak aynı zamanda kendi tarzlarında çok sevecen ve sadıktırlar. Birçok insan onların güzelliğine ve kişiliğine aşık olur ve arkadaşlığından zevk alır.