Past Perfect Tense, geçmişte gerçekleşmiş olayları ifade etmek için kullanılan bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi, geçmişte gerçekleşmiş iki olay arasındaki zaman sıralamasını belirtmek için kullanılır.
Past Perfect Tense Konu Anlatımı:
Past Perfect Tense’i oluşturmak için, “had” fiilinin geçmiş hali ve daha sonra V3 fiilin üçüncü hali kullanılır. Örneğin: “I had eaten breakfast before I left for work.” (İşe gitmeden önce kahvaltı yapmıştım.) Bu cümlede “had eaten” Past Perfect Tense’i oluşturur ve geçmişte gerçekleşmiş olan kahvaltı yeme olayını ifade eder.
Past Perfect Tense ayrıca geçmişte belli bir zamana kadar olan olayları ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin: “He had been living in that city for 10 years before he moved.” (O, taşınmadan önce o şehirde 10 yıldır yaşıyordu.) Bu cümlede “had been living” Past Perfect Tense’i oluşturur ve geçmişte 10 yıl boyunca devam eden yaşama olayını ifade eder.
Past Perfect Tense, genellikle geçmişte gerçekleşmiş olayları anlatırken kullanılır. Örneğin, bir hikaye anlatırken geçmişte gerçekleşmiş olayları ifade etmek için kullanılabilir.
Past Perfect Tense Olumlu Cümle Formülü:
ZAMİR | YARDIMCI FİİL | FİİL V3 | ÇEVİRİ |
---|---|---|---|
I | had | eaten | yemiştim |
You | had | finished | bitirmiştin |
He/She/It | had | gone | gitmişti |
We | had | seen | görmüştük |
You | had | written | yazmıştınız |
They | had | been | olmuşlardı |
Not: Cümlelerin anlamı “I had eaten breakfast before I left for work.” ”İşe gitmeden önce kahvaltımı yapmıştım.” gibi kullanılmalı.
Olumlu cümle formülü: ÖZNE + had + V3 (fiilin üçüncü hali)
Past Perfect Tense Olumsuz Cümle Formülü:
ZAMİR | YARDIMCI FİİL | FİİL V3 | ÇEVİRİ |
---|---|---|---|
I | had not | eaten | yememiştim |
You | had not | finished | bitirmemiştin |
He/She/It | had not | gone | gitmemişti |
We | had not | seen | görmemiştük |
You | had not | written | yazmamıştınız |
They | had not | been | olmamışlardı |
Olumsuz cümle formülü: ÖZNE + had not (hadn’t) + V3 (fiilin üçüncü hali)
Past Perfect Tense Soru Cümle Formülü:
YARDIMCI FİİL | ZAMİR | FİİL V3 | ÇEVİRİ |
---|---|---|---|
Had | I | eaten? | yemiş miydim? |
Had | You | finished? | bitirmiş miydin? |
Had | He/She/It | gone? | gitmiş miydi? |
Had | We | seen? | görmüş müydük? |
Had | You | written? | yazmış mıydınız? |
Had | They | been? | olmuş muydular? |
Soru cümlesi formülü: Had + ÖZNE + V3 (fiilin üçüncü hali)
Past Perfect Tense Örnek Cümleler:
Olumlu cümle örnekleri:
I had already finished my homework before the teacher arrived.
Öğretmen gelmeden önce ödevimi çoktan bitirmiştim.
She had eaten lunch by the time I got to her office.
Ofisine geldiğimde öğle yemeğini yemişti.
We had been friends for five years before we started dating.
Çıkmaya başlamadan önce beş yıldır arkadaştık.
He had completed the project before the deadline.
Projeyi süresinden önce bitirmişti.
They had booked their tickets weeks before their trip.
Biletlerini seyahatlerinden haftalar önce ayırtmışlardı.
I had seen that movie twice before I decided to watch it again.
Bu filmi iki kez izlemiştim ve tekrar izlemeye karar verdim.
She had been studying for the exam for weeks before the test.
Sınavdan haftalar önce sınava çalışıyordu.
We had visited the city before, so we knew our way around.
Şehri daha önce ziyaret etmiştik, bu yüzden yolumuzu biliyorduk.
He had heard about the concert, but he didn’t buy a ticket.
Konseri duymuş ama bilet almamış.
They had been married for 10 years before they decided to have children.
Çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce 10 yıldır evlilerdi.
I had not realized that it was so late when I left the office.
Ofisten çıktığımda saatin bu kadar geç olduğunu fark etmemiştim.
She had not finished her book by the time the library closed.
Kütüphane kapanana kadar kitabını bitirmemişti.
We had not been to the beach for years before we went last summer.
Geçen yaz gitmeden önce yıllardır sahile gitmemiştik.
He had not completed the application before the deadline.
Son başvuru tarihinden önce başvuruyu tamamlamamıştı.
They had not booked their flights before their trip was canceled.
Seyahatleri iptal edilmeden önce uçuşlarını rezerve etmemişlerdi.
Olumsuz cümle örnekleri:
I had not been to New York City before my trip last year.
Geçen yılki seyahatimden önce New York’a gitmemiştim.
She had not seen that movie before we watched it together.
Biz birlikte izlemeden önce o filmi izlememişti.
We had not finished our homework before the teacher arrived.
Öğretmen gelmeden ödevimizi bitirmemiştik.
He had not completed the project before the deadline.
Projeyi son teslim tarihinden önce tamamlamamıştı.
They had not made a reservation at the restaurant before they went.
Gitmeden önce restoranda rezervasyon yapmamışlardı.
I had not met her before I saw her at the party.
Onu partide görmeden önce onunla tanışmamıştım.
She had not been to the gym for months before she started going again.
Tekrar gitmeye başlamadan önce aylardır spor salonuna gitmemişti.
We had not heard about the concert until it was too late to buy tickets.
Bilet almak için çok geç olana kadar konserden haber almamıştık.
He had not been to the city before, so he was lost.
Şehre daha önce gelmemişti, bu yüzden kayboldu.
They had not been to the beach in years before they went last summer.
Geçen yaz gitmeden önce yıllardır sahile gitmemişlerdi.
Soru cümleleri:
Had you finished your homework before the teacher arrived?
Öğretmen gelmeden önce ödevini bitirdin mi?
Had she eaten lunch by the time you got to her office?
Siz ofisine vardığınızda öğle yemeği yemiş miydi?
Had you been friends for five years before you started dating?
Çıkmaya başlamadan önce beş yıldır arkadaş mıydınız?
Had he completed the project before the deadline?
Projeyi son teslim tarihinden önce tamamlamış mıydı?
Had they booked their tickets weeks before their trip?
Biletlerini seyahatlerinden haftalar önce mi ayırtmışlardı?
Had you seen that movie twice before you decided to watch it again?
Tekrar izlemeye karar vermeden önce o filmi iki kez görmüş müydünüz?
Had she been studying for the exam for weeks before the test?
Sınavdan haftalar önce sınava mı çalışıyordu?
Had you visited the city before, so you knew your way around?
Şehri daha önce ziyaret ettiniz mi, bu yüzden yolunuzu biliyordunuz?
Had he heard about the concert before he decided to go?
Gitmeye karar vermeden önce konseri duymuş muydu?
Had they been married for 10 years before they decided to have children?
Çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce 10 yıldır evli miydiler?
Had you realized that it was so late when you left the office?
Ofisten çıktığınızda saatin çok geç olduğunu fark etmiş miydiniz?
Had she finished her book by the time the library closed?
Kütüphane kapanana kadar kitabını bitirmiş miydi?
Had you been to the beach for years before you went last summer?
Geçen yaz gitmeden önce yıllarca sahile gittin mi?
Had he completed the application before the deadline?
Başvuruyu son teslim tarihinden önce tamamlamış mıydı?
Had they booked their flights before their trip was canceled?
Seyahatleri iptal edilmeden önce uçuşlarını rezerve etmişler miydi?