Aşağıda İtalyanca dilinde günlük hayatta kullanılan cümle örneklerini bulabilirsiniz.
- “Io sono un insegnante di italiano.” (Ben İtalyanca öğretmeniyim.)
- “Vivo a Roma.” (Roma’da yaşıyorum.)
- “Mi piace mangiare la pasta.” (Makarna yemeyi seviyorum.)
- “Voglio andare in vacanza in Italia quest’estate.” (Bu yaz İtalya’da tatil yapmak istiyorum.)
- “Il mio amico è alto e robusto.” (Arkadaşım uzun boylu ve güçlüdür.)
- “Ho una sorella più giovane di me.” (Benim küçük bir kız kardeşim var.)
- “Lavoro in una azienda di informatica.” (Bilgisayar şirketinde çalışıyorum.)
- “Ho imparato l’italiano alle scuole superiori.” (Lise yıllarında İtalyanca öğrendim.)
- “Il mio cibo preferito è la pizza.” (En sevdiğim yemek pizza’dır.)
- “Ho un gatto di nome Giorgio.” (Giorgio adında bir kedim var.)
- Frequento un corso di cucina italiana.” (İtalyan mutfağı kursuna gidiyorum.)
- “Mia nonna è originaria di Napoli.” (Büyükannem Napoli kökenlidir.)
- “Ho comprato un nuovo cappotto invernale.” (Yeni bir kışlık ceket satın aldım.)
- “Ho deciso di studiare l’italiano perché mi piace la cultura italiana.” (İtalyanca öğrenmeyi İtalya kültürünü sevdiğim için karar verdim.)
- “Il mio obiettivo è diventare fluente in italiano.” (Hedefim İtalyanca’yı akıcı akıcı olarak konuşmak.)
- “Ho una fotografia con la Torre di Pisa.” (Pisa Kulesi ile bir fotoğrafım var.)
- “Voglio visitare il Colosseo e il Pantheon durante il mio prossimo viaggio a Roma.” (Roma’daki son seyahatimde Colosseum ve Pantheon’u ziyaret etmek istiyorum.)
- “Ho imparato a fare il caffè espresso durante il mio viaggio in Italia.” (İtalya seyahatim sırasında espresso kahve yapmayı öğrendim.)
- “Ho una collezione di arte italiana antica.” (Eski İtalyan sanat eserleri hakkında bir koleksiyonum var.)
- “Il mio insegnante di italiano è molto paziente.” (İtalyanca öğretmenim çok sabırlıdır.)
- “Voglio imparare a cucinare i piatti tradizionali italiani.” (Geleneksel İtalyan yemekleri yapmayı öğrenmek istiyorum.)
- “Ho un buon rapporto con i miei colleghi di lavoro.” (İş arkadaşlarımla iyi ilişkilerim var.)
- “Il mio hobby è la fotografia.” (Hobim fotoğrafçılıktır.)
- “Ho bisogno di comprare un nuovo paio di scarpe da ginnastica.” (Yeni bir spor ayakkabı almam gerekiyor.)
- “Il mio film preferito è La Vita è Bella di Roberto Benigni.” (En sevdiğim film Roberto Benigni’nin La Vita è Bella’sıdır.)
- “Ho una passione per la musica italiana degli anni ’60.” (60’lı yılların İtalyan müziğine karşı tutkum var.)
- “Ho fatto un viaggio in Sicilia lo scorso anno.” (Geçen yıl Sicilya’ya ya bir seyahat yaptım.)
- “Voglio fare una passeggiata al parco questo fine settimana.” (Bu hafta sonu parkta yürüyüş yapmak istiyorum.)
- “Ho imparato a suonare la chitarra quest’anno.” (Bu yıl gitar çalmayı öğrendim.)
- “Ho un appuntamento dal dentista questo pomeriggio.” (Bu öğleden sonra diş doktorunda bir randevum var.)
- “Il mio sogno è viaggiare per il mondo.” (Hayalim dünyayı gezmektir.)
- “Voglio imparare a ballare il tango argentino.” (Arjantin tangosunu öğrenmek istiyorum.)
- “Ho una bella vista dalla finestra del mio appartamento.” (Dairemin penceresinin güzel manzarası var.)
- “Ho un giardino dove coltivo verdure e fiori.” (Sebze ve çiçek yetiştirdiğim bir bahçem var.)
- “Il mio cane si chiama Bella e adora fare lunghe passeggiate al parco.” (Köpeğimin adı Bella’dır ve parkta uzun yürüyüşler yapmayı çok seviyor.)
- “Ho un lavoro part-time al ristorante del mio quartiere.” (Mahallemizdeki restoranın part-time çalışanıyım.)
- “Il mio sistema operativo preferito è Linux.” (En sevdiğim işletim sistemi Linux’tur.)
- “Ho una grande famiglia con molti cugini.” (Çok sayıda yeğenim olan büyük bir ailem var.)
- “Voglio fare una gita in montagna questo fine settimana.” (Bu hafta sonu dağa tatile çıkmak istiyorum.)
- “Ho una passione per la lettura di romanzi gialli.” (Polisiye romanları okumaya tutkum var.)
- “Il mio hobby preferito è il bricolage.” (En sevdiğim hobim ”kendin yap” işleridir)
- “Ho una vecchia bicicletta che adoro andare a fare lunghe passeggiate.” (Uzun gezintiler yapmayı çok sevdiğim eski bir bisikletim var.)
- “Ho imparato a nuotare quando ero piccolo.” (Küçükken yüzmeyi öğrendim.)
- “Il mio piatto preferito è il risotto alla milanese.” (En sevdiğim yemek Milanese risottosudur.)
- “Voglio imparare a suonare il pianoforte quest’anno.” (Bu yıl piyano çalmayı öğrenmek istiyorum.)
- “Ho un appuntamento dal medico per un controllo di routine questo pomeriggio.” (Bu öğleden sonra rutin bir muayene için doktora gidiyorum.)
- “Il mio amico ha una casa al mare in Sardegna.” (Arkadaşımın Sardegna’da deniz kenarında bir evi var.)
- “Ho una passione per la fotografia di paesaggi.” (Manzara fotoğrafçılığına olan tutkum var.)
- “Il mio lavoro consiste nel gestire il team di vendita di un’azienda.” (Benim işim bir şirketin satış ekibini yönetmektir.)
- “Ho una grande collezione di libri di cucina.” (Çok sayıda mutfak kitabı koleksiyonum var.)
- “Voglio fare un viaggio in autobus attraverso l’Italia per scoprire il paese.” (Ülkeyi keşfetmek için İtalya’da otobüsle seyahat etmek istiyorum.)