İngilizce Past Perfect Continuous Tense Konusu ve Cümle Örnekleri

Past Perfect Continuous Tense, geçmişte belirli bir zamandan önce başlamış ve geçmişte belirli bir zamana kadar devam etmiş olan bir eylemi ifade etmek için kullanılan bir zaman dilimidir.

Örnek olarak, “By the time I arrived, they had been playing soccer for an hour” ”Geldiğimde bir saattir futbol oynuyorlardı” cümlesinde, “arrived” eylemi geçmişte belirli bir zamandan önce başlamış olan “playing soccer” eylemi ile ilişkilidir.

Past Perfect Continuous Tense Olumlu Cümle Formülü:

Cümle yapısı: ÖZNE + had been + FİLL + ing şeklindedir.

Örnek cümle: “I had been studying for the exam for three hours when my friend called.” ”Üç saattir sınava çalışıyordum ki arkadaşım aradı.”

Past Perfect Continuous Tense Olumsuz Cümle Formülü:

Cümle yapısı: ÖZNE + hadn’t been + FİİL + ing şeklinde formüle edilir.

Örnek cümle: “I had not been studying for the exam for three hours when my friend called.” “Arkadaşım aradığında üç saattir sınava çalışmıyordum.”

Past Perfect Continuous Tense Soru Cümle Formülü:

Cümle yapısı: Had + ÖZNE + been + FİİL + ing şeklindedir.

Örnek cümle: “Had you been studying for the exam for three hours when your friend called?” “Arkadaşınız aradığında üç saattir sınava çalışıyor muydun?”

Past Perfect Continuous Tense Örnek Cümleler:

Olumlu cümle örnekleri:



I had been reading for two hours before I fell asleep.
Uyumadan önce iki saattir kitap okuyordum.

He had been playing the guitar for an hour before his fingers got tired.
Parmakları yorulana kadar bir saattir gitar çalıyordu.

We had been working on the project for three days when we finally finished it.
Sonunda bitirdiğimizde proje üzerinde üç gündür çalışıyorduk.

They had been planning the trip for weeks before they left.
Ayrılmadan önce haftalardır geziyi planlıyorlardı.

She had been exercising for an hour before she felt energized.
Enerji dolu hissetmeden önce bir saattir egzersiz yapıyordu.

I had been learning English for a year before I moved to the US.
ABD’ye taşınmadan önce bir yıldır İngilizce öğreniyordum.

He had been waiting for the bus for 20 minutes when it finally arrived.
Sonunda geldiğinde 20 dakikadır otobüsü bekliyordu.

We had been studying for the exam for three hours when we decided to take a break.
Ara vermeye karar verdiğimizde üç saattir sınava çalışıyorduk.

They had been dancing for half an hour before they needed a drink of water.
Bir bardak suya ihtiyaç duymadan yarım saattir dans ediyorlardı.

She had been cooking for an hour when her guests arrived.
Misafirleri geldiğinde o bir saattir yemek pişiriyordu.

Olumsuz cümle örnekleri:



I had not been studying for the exam for three hours when my friend called.
Arkadaşım aradığında üç saattir sınava çalışmıyordum.

He had not been playing the guitar for an hour before his fingers got tired.
Parmakları yorulana kadar bir saattir gitar çalmıyordu.

We had not been working on the project for three days when we finally finished it.
Sonunda bitirdiğimizde proje üzerinde üç gündür çalışmıyorduk.

They had not been planning the trip for weeks before they left.
Ayrılmadan önce haftalardır geziyi planlamamışlardı.

She had not been exercising for an hour before she felt energized.
Enerji dolu hissetmeden önce bir saattir egzersiz yapmamıştı.

I had not been learning English for a year before I moved to the US.
ABD’ye taşınmadan önce bir yıldır İngilizce öğrenmiyordum.

He had not been waiting for the bus for 20 minutes when it finally arrived.
Nihayet geldiğinde otobüsü 20 dakikadır beklemiyordu.

We had not been studying for the exam for three hours when we decided to take a break.
Ara vermeye karar verdiğimizde üç saattir sınava çalışmamıştık.

They had not been dancing for half an hour before they needed a drink of water.
Bir bardak suya ihtiyaç duymadan yarım saattir dans etmiyorlardı.

She had not been cooking for an hour when her guests arrived.
Misafirleri geldiğinde bir saattir yemek yapmıyordu.

Soru cümle örnekleri:



Had you been studying for the exam for three hours when your friend called?
Arkadaşın aradığında sen üç saattir sınava çalışıyor muydun?

Had he been playing the guitar for an hour before his fingers got tired?
Parmakları yorulana kadar bir saattir gitar mı çalıyordu?

Had we been working on the project for three days when we finally finished it?
Sonunda bitirdiğimizde proje üzerinde üç gündür çalışıyor muyduk?

Had they been planning the trip for weeks before they left?
Ayrılmadan haftalar önce geziyi mi planlıyorlardı?

Had she been exercising for an hour before she felt energized?
Enerji dolu hissetmeden önce bir saat egzersiz yapmış mıydı?

Had I been learning English for a year before I moved to the US?
ABD’ye taşınmadan önce bir yıldır İngilizce öğreniyor muydum?

Had he been waiting for the bus for 20 minutes when it finally arrived?
Nihayet geldiğinde otobüsü 20 dakikadır mı bekliyordu?

Had we been studying for the exam for three hours when we decided to take a break?
Ara vermeye karar verdiğimizde üç saattir sınava çalışıyor muyduk?

Had they been dancing for half an hour before they needed a drink of water?
Bir bardak suya ihtiyaç duymadan yarım saattir dans mı ediyorlardı?

Had she been cooking for an hour when her guests arrived?
Misafirleri geldiğinde bir saattir yemek mi yapıyordu?

Bir yanıt yazın