Go to Work – İşe Gitmek
Patricia did not have much time.
Patricia’nın fazla zamanı yoktu.
It was time to go to work.
İşe gitme zamanı gelmişti.
She did not want to be late for work.
İşe geç kalmak istemiyordu.
She would lose her job if she was late.
Geç kalırsa işini kaybederdi.
She finished her coffee.
Kahvesini bitirdi.
She drank the last drop.
Son damlayı içti.
She put the coffee cup in the kitchen sink.
Kahve fincanını mutfak lavabosuna koydu.
She turned on the kitchen faucet.
Mutfak musluğunu açtı.
She poured water into the cup.
Bardağa su doldurdu.
She turned off the faucet.
Musluğu kapattı.
She picked up her keys.
Anahtarlarını aldı.
The keys were on the kitchen table.
Anahtarlar mutfak masasının üzerindeydi.
She grabbed her gray coat.
Gri montunu aldı.
Her gray coat was on the chair.
Gri ceketi koltuğun üzerindeydi.
The chair was next to the door.
Sandalye kapının yanındaydı.
She walked outside.
Dışarı çıktı.
She locked her door with her house key.
Evinin anahtarıyla kapıyı kilitledi.