| I keep the promise. | Ben sözümü tutarım. |
| You keep the secret. | Sırrı sakla. |
| He keeps the keys. | Anahtarlar onda. |
| She keeps the diary. | Günlüğü tutuyor. |
| It keeps the temperature. | Sıcaklığı korur. |
| We keep in touch. | Temasta kalalım. |
| They keep the peace. | Barışı koruyorlar. |
| I kept the promise yesterday. | Dün sözümü tuttum. |
| You kept the secret last week. | Geçen hafta sırrı sakladın. |
| He kept the keys last month. | Anahtarlar geçen ay onda kaldı. |
| She kept the diary last year. | Geçen yıl günlüğü tuttu. |
| It kept the temperature a moment ago. | Sıcaklığı bir an önce korudu. |
| We kept in touch last summer. | Geçen yaz görüşmeye devam ettik. |
| They kept the peace last year. | Geçen yıl barışı korudular. |
| I will keep the promise tomorrow. | Yarın sözümü tutacağım. |
| You will keep the secret in the future. | Sırrını gelecekte saklayacaksın. |
| He will keep the keys next week. | Anahtarlar önümüzdeki hafta onda kalacak. |
| She will keep the diary next year. | Gelecek yıl günlüğü tutacak. |
| It will keep the temperature in the future. | Gelecekte sıcaklığı koruyacaktır. |
| We will keep in touch in the future. | Gelecekte iletişim halinde olacağız. |
| They will keep the peace tomorrow. | Yarın barışı koruyacaklar. |
