Günlük Hayatta En Çok Kullanılan İspanyolca Cümleler

Aşağıda günlük hayatta insanların sık sık kullandığı İspanyolca cümle kalıplarına yer verilmiştir.


Estoy en Londres.
Ben Londra’dayım.

Nunca me emborracho.
Ben ssla sarhoş olmam.

Me levanté pronto por la mañana.
Sabah erken kalktım.

Soy un goloso.
Ben tatlı düşkünüyüm.

Yo asistiré a la conferencia.
Ben bir konferansa katılacağım.

Pagué mis cuentas.
Faturalarımı ödedim.

Hoy me siento mucho mejor.
Bugün kendimi çok daha iyi hissediyorum.

No seas tímido, habla conmigo.
Utanma, konuş benimle.

No quise decir eso.
Öyle demek istemedim.

Ellos me odian.
Onlar benden nefret ediyorlar.

Llámame de vez en cuando.
Ara sıra beni ara.

Tengo algo de dinero.
Biraz param var.

Ahora no me hace falta dinero.
Şimdi paraya ihtiyacım yok.

Esto no es mi problema.
Bu benim sorunum değil.

Ninguno de éstos es mío.
Bunların hiçbiri benim değil.

No quiero que él me toque.
Onun bana dokunmasını istemiyorum.

Dime algo que no sepa.
Bana bilmediğim bir şey söyle.

Cuéntame la historia de tu vida.
Bana hayatının hikayesini anlat.

Me dijo adónde ir.
O nereye gideceğimi söyledi.

Estás siendo muy injusto conmigo.
Bana çok haksızlık ediyorsun.

¿Cuándo estuviste en Londres?
Ne zaman Londra’da bulundun?

Sos un soñador.
Sen bir hayalperestsin.

¡Mírame cuando te hablo!
Seninle konuşurken bana bak!

Eres guapa.
Sen güzelsin.

Eres más alto que yo.
Sen benden uzunsun.

Alguien quiere conocerte.
Birisi seninle tanışmak istiyor.

¿Querés que me quede con vos?
Seninle kalmamı ister misin?

No quiero vivir contigo.
Seninle yaşamak istemiyorum.

Mi vida no tiene sentido sin ti.
Hayatımın sensiz bir anlamı yok.

Confío en ti.
Sana güveniyorum.

Te creo.
Bence, Sanırım, Bana göre.

Estoy enamorado de ti.
Sana aşığım.

Te admiro.
Sana hayranım.

No estoy de acuerdo contigo.
Seninle aynı fikirde değilim.

Me estoy riendo de ti.
Sana gülüyorum.

Te lo contaré.
Sana söyleyeceğim.

Estoy enfadado contigo.
Sana kızgınım.

Yo estoy de acuerdo.
Kabul ediyorum.

No puedo mostrarte.
Sana gösteremem.

No puedo confiar en vosotros.
Sana güvenemem.

No te creo.
Sana inanmıyorum.

Sé que él no te ama.
Seni sevmediğini biliyorum.

Te estoy escuchando.
Ben seni dinliyorum.

No es tu culpa.
Bu senin hatan değil.

Me gustas como amigo.
Seni arkadaş olarak seviyorum.

¿Cuáles son tus planes para el fin de semana?
Hafta sonu için planların ne?

Ella juega al golf todos los fines de semana.
O her hafta sonu golf oynar.

¿Qué planes tienes para este fin de semana?
Bu hafta sonu için planların neler?

¿Habéis pasado un buen fin de semana?
İyi bir hafta sonu geçirdin mi?

Ten un buen fin de semana.
İyi hafta sonları.

¿Quieres que yo te ayude?
Yardım etmemi ister misin?

Solo quiero ayudar.
Sadece yardım etmek istiyorum.

¿Vas a ir a Tokio mañana?
Yarın Tokyo’ya gidiyor musun?

Puede que nieve mañana.
Yarın kar yağabilir.

Estará aquí en media hora.
Yarım saat içinde burada olacak.

Partiré mañana aún si lloviera.
Yarın yağmur yağsa bile gideceğim.

Iremos mañana.
Yarın gideceğiz.

Estás obligado a ayudarlos.
Onlara yardım etmekle yükümlüsünüz.

Mañana tengo la prueba escrita.
Yarın yazılı sınavım var.

No quiero ir a la escuela mañana.
Yarın okula gitmek istemiyorum.

Bir yanıt yazın